4 Eylül 2011 Pazar

karışık..







Hani şu amcalar var ya bohem yaşayan, sahilde tekne başında falan görebileceğin, sakalı saçından uzun. Hani sen ne yaşadıysan o çok önceden yaşamıştır ya. Hani oturursun yanına, alır ya tüm derdini. Hani paylaşır şarabını seninle..


Nerede ki onlar?


Bulsam birini pişman olacak inan adam yaşadıklarına, fena kitlicem kaçamicak, öyle ki benim bile bilmediğim dertlerim var sanki bende. Hani sorsan söyleyemem ne olduğunu ama içimde, bunalıyorum resmen sanki ağır bir şeyler. Sanki söylemek istediğim çok şey var ama söyleyemiyorum. biliyorum bir kaçını ama, onları da söyleyemem şimdi muhataplarına. belki sonra.


Öyle karışık..


Yalnız hissettin mi sen hiç kendini?


hani böyle çokluğun içinde hiçlik gibi, etrafın çokken sen yok gibi. görünürde güçlüyken çocuk gibi ?


ne acayip şey dimi, bir sürü arkadaşın var ama sen bakınca göremiyor gibisin kimseyi. aslında kimse gerçekten senin yanında değil gibi. onlar ev sahibi sen onların hayatında misafir gibi. kısası makbul ya bunaltmadan gidilmeli.


Öyle değişik..


işler çığırından çıkınca ne yaparsın sen, bazıları kaçar mesela? ben hep kalırım, öyle ki boka saracak olsa da kalırım altında ezilip kalacak olsam da kalırım. sonra ezilirim.


kalakalırım..


insanları sıktığın hissine kapıldın mı hiç?


çenen açılır tutamazsın, karşındaki ayıp olmasın diye dinler falan sonra, dayanamaz yemişim ayıbını der sıkılır boş boş bakar bir yere belli eder sus isteğini, sonra sessizlik. anlarsın tüh lan dersin sessizlik bozulmaz, sonra saçmalarsın ağzından çaresiz iki kelime çıkar;


eee sonra?


kandırılmış hissettin mi sen hiç kendini?


böle biri söz verir sonra sallar ya da başka sözlerle oyalar seni. bal gibi anlarsın bir şey de diyemezsin sinirlenirsin bozulursun için için patlarsın küsersin dağa ama haberi olmaz. sonra yatışırsın çekmek isteyip de çekemediğin restlerin içinde patlayan parçalarının kriminal analizini yaparsın.


ama bir şey çıkmaz..


ne anlattığını bilmeden bir şeyler anlattığın oldu mu hiç?


ben çok yapıyorum hatta şimdi de. içimdeki bu mu bilmiyorum belki de saçmalıyorum. lan yoksa çok mu içime atıyorum? karışıyo mu ki hepsi? kedilerin oynadığı yumak gibi eğlence çoğuna, gel gör ki çözülmeli bu, ama işkence gibi bana da. ya işte anlatınca da bunları, kafası karışıyo insanların aralarda bağlantı yok daldan dala atlamacalar falan. hayır anlattıklarım da dişe dokunur şeyler olsa gamından yenmez ama anlatamıyorum bile tam olarak ne hissettiğimi, dinleyen bakıyo suratıma ne dedi ki şimdi gibilerden, bi yerden sonra ben bakıyorum kendime ben de merak ediyorum..


harbi yarım saattir ben ne diyorum?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder