Kadın erkek ilişkilerindeki en büyük günahlardan birini
işlemiştim o gün. Sevgilimin favori mağazalarından birine onun için alışveriş
yapma maksadıyla girmiş, onun beğendiği bir şey bulamamasını hiçe sayarak
kendime bir değil tam iki parça kıyafet almıştım.
Her şey masum bir gezintiyle başlamıştı. Soğuktan üşümüştük,
ısınmak ve yeni çıktığı iş görüşmesinin detaylarını konuşmak için alışveriş
merkezine girmiştik. Normalde AVM leri sevmeyen ve zorunlu olmadıkça kapısından
içeri girmeyen biri olarak, sevgilime büyük bir jest yaptığımı düşünmüştüm.
Önce biraz dolaştık birkaç mağazaya girdik, gördüğümüz
hiçbir ürün sevgilimin alışveriş arzusunu karşılayacak ölçüde değildi. Yetersiz
ürünlerle dolu mağazalara girip çıktıkça sevgilimin umudu tükeniyor, bense
hazır böyle destekçi bir sevgiliye bürünmüşken tüm mağazalara girmesi için onu
delicesine teşvik ediyordum.
Zevklerimizin kesişim kümesi çok küçük bir alanı
kapsadığından, gösterdiğim kıyafetleri ‘ığk!’, ‘bu ne be!’, ‘yok artık!!’,
‘Come on!!’ gibi dobra tepkilerle reddediyordu sevdiğim. Sonra her alışveriş
sevgilisinin yapacağı gibi onu rahat bırakıp, bir köşeye erkekler sıkılmasın
diye konmuş göstermelik erkek reyonunda dolaşmaya başladım.
Yapacak çok bir şey olmadığından askıda asılı ve adının
sonradan anorak olduğunu öğrendiğim bir monta rastladım. O kadar çok çıstaklı
mağaza müziği dinlemiştim ki, müziğin verdiği ritimle bilinçsizce ve yavaş
hareketlerle monta uzandım, askıdan çıkardım ve giydim. Sonra birden etraf
değişti, sanki mağaza çok eğlenceli bir yer gibi geldi, çiçekler açtı,
kelebekler uçuştu, çocuklar el ele tutuşup şarkılar söyledi. Aynanın
karşısındaki adamı tanıyamıyordum türlü çeşit garip hareketler yapıyordum. Bir
sağa dönüp sağ profilden bakış atıyordum bir sol profilden, ellerimi kah cebime
sokuyordum kah başparmağım dışarıda kalacak şekilde düğmelerin arasına.
Artizlik diz boyunu aşmıştı bende ve ben yıllarca kaçmama rağmen alışverişin
büyüsüne kaptırmıştım kendimi. Çılgınlar gibi yeni alacağım anorak’ı
kesiyordum.
O sıra düzgün bir şey bulamayan sevgilim sinirli adımlarla
yanıma gelip benim o maymun halimi gördü. İhtiyacım olan gazı vermeye başladı.
Onunla tanıştıktan sonra bireysel beğenimi yitirmiştim, onun zevkine başvurmadan bir şey alamıyordum
çünkü.
Bana göre hala mont olan anorak, acaba kazakla şişirilmiş
bedene uyabilecek miydi? Bunun da anlaşılması gerekiyordu. Rastgele bir kazak
alarak üzerime geçirdim amacım sadece beden testiydi. Kahretsin! O da
yakışmıştı ve alınmalıydı. Alışveriş çılgınlığı bir bağımlılık gibi artık tüm
bedenimdeydi. Geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim ve kendimi kontrol
edemiyordum. Her ne kadar sevgilime de bir şeyler alıp durumu eşitlemeye
çalışsam da başaramamıştım. Bu büyük günahı işlemiştim. İlişki tarihi derinden
etkilenmişti bir kadın ve erkek bir mağazaya girmiş, kadın alacak bir şey
bulamamış, erkek almıştı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Sevgilim beklediğimden olgun karşılamıştı durumu sadece
‘bana diye girdik sana bir şeyler aldık hahayt’ diyerek, ufak bir sitem cümlesiyle
kapatmıştı konuyu. Ama bir gerginlik vardı ve sezebiliyordum. Bu gerginliği
ancak günün sonunda girdiğimiz bir mağazadan ona bir çizme alarak
giderebilecektik. Dahası çizme ona gerçekten çok yakışacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder